29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'ten 10 ülkeye "Osman Kavala" tepkisi: Türkiye'ye bu şekilde ültimatom kabul edilemez

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, bakanlıkta basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bilgiç, haziran ayında yapılan Antalya Diplomasi Forumu'nu gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, bu forumun ikincisinin 13 Mart'ta Antalya'da yapılacağını söyledi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgiç, F-35 projesi Türkiye'nin F-16 modernizasyonuna ilişkin, "F-16 filomuzun iyileştirilmesine yönelik çalışmalar, modernizasyon faaliyetleri zaten ihtiyaca göre yıllarca yapılıyor. S-400 tedariki nedeniyle F-35 programından ayrılmak durumunda kaldık. F-35 programından ayrılmamız sadece Türkiye'ye değil NATO'nun da caydırıcılığına önemli bir darbe vuran bir adım. Türkiye F-35 projesinin kurucu ortaklarından biri, biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Bu F-35 projesi çerçevesinde ABD'ye yaklaşık 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Bizim için aslında seçenekler basit ya bu programa geri döneceğiz ya bize vaat edilen uçakları alacağız ya da paramızı iade edecekler. Bu çerçevede F-35 için ödenen meblağın F-16 filomuzun modernleştirilmesi için kullanılması da bir seçenek olarak gündemde. Bu konuyu ABD'li paydaşlarımız ile tartışıyoruz. Bunun sonucuna göre de hareket edeceğiz" dedi. 'HEDEFİMİZ KALICI İSTİKRARIN SAĞLANMASI' Bilgiç, Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerinin devam ettiği zaman içinde, rejim güçlerinin İdlib'de sivillerin ölümüne neden olan saldırısına ilişkin, "Rejimin dün toplu saldırıları neticesinde aralarında çocukların da bulunduğu çok kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Cenevre'de 6'ncı turu devam eden Anayasa Komitesi Toplantıları sırasında sivillerin bu şekilde doğrudan hedef alındığı saldırı aslında rejimin askeri çözüme yönelik tavrını maalesef koruduğunu gösteriyor. Bizim temel hedefimiz İdlib'de kalıcı istikrarın sağlanması. Tabiatı ile siyasi çözümü öncülüyoruz. Rejimin destekçileri Rusya ve İran'a de gerekli mesajları vermekteyiz" diye konuştu. 'KABİL ZİYARETİ İÇİN KESİN TARİH SÖYLEMEK ZOR' Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kabil'e yapacağı ziyaretin netleşip netleşmediğine ilişkin soruya, "Bu ziyaret konusu aslında New York'ta gündeme gelen bir husustu. Daha sonra Endonezya Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'ye yaptığı ziyarette görüş alışverişi yapıldı. Lojistik düzenlemeler, kimlerin katılacağına ilişkin gerekli düzenlemeler devam ediyor. Kesin tarih söylemek zor; ama düzenlemeler devam ediyor" yanıtını verdi. Bilgiç, Suriye Şam yönetimi ile gelecek dönemde diyaloğun mümkün olup olmadığı sorusuna, rejim ile herhangi bir temasın bulunmadığı yanıtını verdi. 'KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ' Sözcü Bilgiç, 10 büyükelçiliğin Osman Kavala açıklaması ile ilgili, "AB Konseyi'nin 47 üyesi var. Onların sadece 10'u böyle bir açıklamada bulundu. Biz açıklamaya tepki verdik. Hiçbir organ, makam, merci, kişi tarafından yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat verilemez, tavsiye ve telkinde bulunulamaz. Türkiye'de devam eden bir yargı süreci var. Aslında yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini bu ülkelerin kendileri çok da iyi biliyor. Türkiye'de bu şekilde Türkiye devletine ültimatom verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Biz bunu kabul etmediğimizi söyledik. Büyükelçiliklerin görevleri ve yükümlülükleri bulundukları ülkelerin iç işlerine karışmamak. Kabul etmediğimizi, reddettiğimizi söyledik" dedi. 'BİZİM AÇIMIZDAN AB'NİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL' Bilgiç, AB Komisyonu'nun Türkiye raporuna ilişkin ise "AB Komisyonu'nun raporu çifte standartlı yaklaşım ile yayımlanmış bir rapor. Tepkimizi geniş şekilde ortaya koyduk. Bizim açımızdan AB'nin ne söylediği çok önemli değil. Rapor baştan aşağıya çifte standart ile yazılmış. İddialar var raporda; biz bunların hiçbirini kabul etmiyoruz" diye konuştu. ABD İLE İLİŞKİLER Tanju Bilgiç, ABD ile ilişkilerle ilgili "Türkiye olarak biz her ülke ile iyi ilişkiler tesis etmek istiyoruz. ABD ile müttefikiz. NATO'da beraberiz. Müşterek çıkarlar ve benzer hedeflere sahibiz. Koronavirüs sonrası dünya ekonomisi gibi konularda benzer görüşlerimiz var. ABD yetkilileri ile temas ediyoruz. İlişkilerimizin mükemmel olduğunu da söylemek zor. Özelikle PKK, YPG, PYD ve FETÖ terör örgütlerine destek, tek taraflı yaptırımlar gibi konularda izledikleri tutum nedeniyle ABD ile ilişkilerimizde bazı sorunlar var. Bizim temel beklentilerimiz 'ilişkilerimizi etkin yönetelim' diğer yandan sorunlarımızı çözelim. Önümüzdeki dönemde de ABD ile temaslarımız sürecek" dedi. 'GEREKLİ CEVABI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ' Sözcü Bilgiç, Doğu Akdeniz konusuna ilişkin, "Doğu Akdeniz konusunda hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Doğu Akdeniz'de gerginliği arttıracak adımlar atıyor. Akdeniz'de kıta sahanlığımıza araştırma gemisi gönderme çabaları devam ediyor. Biz bu tahriklere hem sahada hem de masada yanıtlarını veriyoruz ve haklarımızın ihlaline de asla müsaade etmiyoruz. Rum kesimi de kasım ayında yeni bir sondaja başlayacaklarını duyurdu. Bu gerçekleşirse biz de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için Türkiye olarak bu tür meydan okumalara gerekli cevapları vermeye devam edeceğiz" diye konuştu. Dışişleri Sözcüsü Bilgiç, Yunanistan ile istişari görüşmelerin de devam ettiğini vurguladı. Bilgiç, "Cumhurbaşkanı'mız açık şekilde ifade etti. Türkiye'ye herhangi bir tehdit nereden gelirse gelsin Türkiye'nin tepkisi ile karşılaşacaktır. Türkiye Cumhuriyeti gerekli adımları kararlı şekilde atacaktır. Bu Suriye için de geçerli. Ne zaman şartlar uygun olursa Türkiye Cumhuriyeti gerekli operasyonu, harekatı yapar" dedi.

2 yıl önce

Mahkemeden Osman Kavala kararı

Osman Kavala'nın tutukluluğuna itiraz, üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza Heyeti tarafından reddedildi. Birleştirilen Gezi ve Çarşı davasının ikinci duruşmasında Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmiş ve dava 17 Ocak'a ertelenmişti.

2 yıl önce

Son Dakika… Mahkemeden Osman Kavala kararı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

2 yıl önce

Birleştirilen Gezi Parkı ve Çarşı davasında Osman Kavala kararı

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesince bozulan Gezi Parkı davasının birleştirilmesinin ardından 52 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması devam etti. Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay, bozma kararında Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar 30 Temmuz’da birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Yargıtay'ın bozduğu Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesi'nce bozulan Gezi ana davasının birleştirildiği toplam 52 sanıklı davada, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar verildi. Üye hakimlerden biri, Kavala'nın adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verilmesi görüşünde olduğunu belirterek karara muhalefet şerhi düştü. Bir sonraki duruşma 21 Şubat tarihine bırakıldı.

2 yıl önce

Osman Kavala ve muhalafetin LGBT faaliyetleri çocuklara kadar indir

Geçmişte, Osman Kavala’nın yönetim kurulu üyesi olduğu Açık Toplum Vakfı’nın; "lezbiyen", "gay", "biseksüel"lerle ilgili çalışmalar yapan dernek ve vakıflara para aktardığı kamuoyunca biliniyor. Son dönemde Türkiye’de toplumun ahlak yapısını bozmayı hedefleyen LGBT faaliyetlerinin hız kazandığı görülüyor. LGBT lobisinin Türkiye’deki siyasi destekçileri arasında olan CHP ve İYİ Parti seçim vaatleri arasına LGBT haklarını da koymuştu. Türkiye’de LGBT tehlikesi karşısında yapılan uyarılar muhalefet medyasında linç kampanyasına dönüştüğü bir ortamda LGBT faaliyetlerinin çocuklara kadar indirgenmesi tepkilere sebep oldu. https://twitter.com/ozlemdogan_/status/1496872909847023626?s=21 Gezi Olaylarını finanse ettiği iddia edilen Osman Kavala’nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür’ün öncülüğünde bu konuların tartışılıyor olması, muhalefet partilerinin bu konulara meşruiyet zemini oluşturmaya çalışmasıyla ilgili mi?

2 yıl önce

Savcı, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamını istedi

Gezi olaylarına ilişkin 17 sanıklı ana dava ile olaylara karışan 35 sanıklı Çarşı grubu davaları 21 Şubat'ta ayrılmıştı. Ana davayla ilgili mütalaasını 4 Mart'ta mahkemeye sunan Cumhuriyet savcısı, Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. Savcının mütalaasında diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise "bu suça yardım etme' suçundan 15 yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Firari sanıklar Henry Jack Barkey, Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılması ve yakalanmalarının beklenmesi gerektiği kaydedilmişti.

1 yıl önce

Bakan Bozdağ'dan Almanya'ya 'Osman Kavala' tepkisi: 'Türkiye tam bağımsız bir devlettir'

Bakan Bozdağ, Twitter'daki hesabından Gezi davasına ilişkin mahkeme kararının ardından Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'in Almanya Dışişleri Bakanlığı'na çağrılması ile ilgili Almanya’yı kınadı. Bakan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: "Ülkemizde görülmekte olan bir dava ile ilgili Berlin Büyükelçimizin Almanya Dışişleri Bakanlığı’na çağrılması,Türkiye’nin içişlerine açık bir müdahale girişimidir. Almanya dahil hiçbir ülkenin Türkiye’nin içişlerine müdahale girişimi hakkı da haddi de değildir. Kraichtal ve Backnang yangınını,Solingen Faciası,Ludwigshafen Yangını,Hanau'da ırkçı terör saldırısı ve NSU Davası gibi nice katliamın faillerinin yargılandığı davalarda Almanya’nın hukuku nasıl ayaklar altına aldığına tüm dünya şahittir. Almanya Türkiye’ye değil kendine baksın. Türkiye tam bağımsız bir devlettir. Türk milleti adına karar veren Türk yargısı da tam bağımsızdır. Türk hakimleri;Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdan kanaatlerine göre hüküm verirler. Haddini aşan Almanya’yı kınıyorum ve uluslararası hukuka uymaya davet ediyorum. https://twitter.com/bybekirbozdag/status/1520047190655311876?s=21&t=YN6ug5uTLeraRveISvXzcw

1 yıl önce

Sedat Peker, Osman Kavala’nın ortağı mıydı? Girift ilişki ağları…

Sedat Peker‘in, 22 Nisan 2013 tarihinde verdiği ifadede Türkiye’nin ikinci Susurluk’u olarak nitelenebilecek kirli ilişki ağını itiraf ettiği ortaya çıktı. Osman Kavala aracılığıyla Peker’i de fonladığı mafya elebaşının ifadelerinde kendisi tarafından itiraf edilmiş. KAVALA’NIN TEMSİLCİSİNDEN HEDİYE Peker, cezaevinde mektup açacağı kullandığı iddialarına yönelik olarak yaptığı savunmasında, cezaevinde kendisine ayrıcalık yapılmadığını, fil dişi saplı bir mektup açacağına sahip bulunduğunu anlatıyor. Mektup açacağının Kurtuluş Savaşı kahramanlarından hayranı olduğu Fahrettin Altay Paşa’ya ait olduğunu, bunun kendisine Altay’ın torunu Zeki Türkkan tarafından hediye edildiğini söylüyor. TÜRKKAN’IN TELEFONUNDAN BARKEY İLE GÖRÜŞTÜ Dikkat çeken ayrıntı ise Türkkan’ın, Osman Kavala’nın birçok şirketine ortak olmasıydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitlerine göre, Osman Kavala’nın 16 şirkette ortaklık ve yöneticilik ilişkisi bulunuyor ve şirketlerin birçoğunun temsilcisi de Zeki Türkkan.  Yine Başsavcılığın yaptığı araştırmada, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ve teşebbüsün arkasındaki FETÖ ile irtibatı olduğu belirtilen CIA Ajanı Henri Barkey ile Osman Kavala’nın yaptığı görüşmeler deşifre edilmişti. Kavala’nın bu görüşmelerden birini de şirketlerinin temsilcisi Zeki Türkkan’ın telefonu ile yaptığı belirlendi. 1.5 MİLYON DOLAR KOMİSYON Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri ilk kez 1998’de yan yana gelmişti. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alınan Sedat Peker, ifadesinde Osman Kavala’nın ismini vermişti. Peker, “Kavala Şirketler Grubu’nun patronu Osman Kavala beni arayarak, Bedrettin Dalan’ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla’dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1.5 milyon dolar komisyon aldım. Ayrıca Osman Kavala’nın ortak olduğu ve F-16 uçaklarının bilgisayar ağını yapan bir şirketin hisselerinin satışında da devreye girerek hisselerin yabancılara gitmesini engelledim ve bu işten de 200 bin dolar komisyon aldım” ifadelerini kullanmıştı. Osman Kavala ise bu iddiaları reddetmişti. BORCU TAHSİL ETMİŞ Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri, Turgut Büyükdağ’ın 10 Ağustos 2008’de “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede de geçiyor. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından alınan ifadede de Büyükdağ, “1995 yılında Sedat Peker’in adamı olan Hacı isimli adamlarıyla fabrikama geldiler. Şahıslar güvenlik görevlilerine ‘Biz Sedat Peker adına geliyoruz. Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış, onu tahsil edeceğiz’ demişler” ifadesini kullandı. VİDEO MERAKI CEZAEVİ GÜNLERİNDEN Sedat Peker’in, Burada TV tarafından yayınlanan Ergenekon davasındaki savunmasından, sosyal medyaya olan ilgisinin cezaevi günlerinde başladığı görülüyor. Avukatlarının cezaevi ziyaretleri sırasında kendisi hakkında Youtube’da yayınlanan videoların görüntülenme oranlarını getirdiğini söyleyen Sedat Peker, bu izlenme oranlarını siyasi parti liderleri ile hem de yer altı dünyasının diğer isimleri ile karşılaştırıyor. Peker, Başbakan’ın videolarının 24.5 milyon izlendiğini, kendisi hakkında hazırlanan videoların 23.5 milyon izlendiğini, yer altı dünyasındaki diğer isimlerin videolarının ise çok düşük rakamlarda kaldığını kaydediyor.

1 2 3 4